Akdeniz'in bozulmamış beldelerinden biri olan Kaş, Antalya'dan Fethiye'ye uzanan sahil şeridinde yer alan şirin bir liman kasabasıdır. Batıyı Toros Dağlarının dik yamaçlarının denizle buluştuğu noktada; yarımadalar, adacıklar ve komşusu Meis Adası ile kuşatılmıştır.
Kaş'ın ı.Ö. 2. bin yılındaki isminin Habessos olduğu ileri sürülür. şehirde bulunan ve iki ayrı dilde yazılmış bir yazıta göre, antik dönemde, Orta Lykia Bölgesi'nin eski liman kenti Antiphellos'un üzerine kurulmuştur. 20. Yüzyılın başlarına kadar da Andifli olarak adlandırılmıştır. Bölge ormanlarından elde edilen sedir ağacı, meşe palamudu ticareti ve süngercilik
sayesinde gelişerek, kendine yeten zengin bir şehire dönüşmüştür.
Kaş'ın tarihsel kalıntıları arasında en dikkat çeken anıtlarından biri, Uzun çarşı Caddesi üzerinde karşımıza çıkan ve i.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen bir lahiddir. Kent içinde dolaşırken birçok kaya mezarları, lahitler ve " mausoleion" adı verilen mezar anıtları ile karşılaşmak mümkündür.
Kaş'ın tarihsel kalıntıları arasında en dikkat çeken anıtlarından biri, Uzun çarşı Caddesi üzerinde karşımıza çıkan ve ı.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen bir lahiddir. Kent içinde dolaşırken birçok kaya mezarları, lahitler ve "mausoleion" adı verilen mezar anıtları ile karşılaşmak mümkündür.Akropo l olarak nitelenen yükseltinin Meis Adası'na bakan yüzünde, günümüze ulaşabilmiş, işçiliği düzgün sur kalıntıları görünür. şehrin batısında, Antiphellos'un Hellenistik DÖnem'e tarihlenen tiyatrosu ise oldukça sağlamdır.
Kaş, tarihi eserleri yanında tam bir doğa cennetidir: Büyük çakıl, Küçük çakıl ile Kalkan yolu üzerinde bulunan Akçagerme ve Kaputaş plajları, tertemiz sularında serinleyebileceğiniz yerlerdir. Ayrıca, sadece denizden ve yürüyüş rotasından ulaşılabilen, antik Sebeda kentini ve Antiphellos'un i kinci limanı olan Limanağzı Plajı'nı da unutmamak gerekir. Doğayla tarihin bütünleştiği Kekova'ya (Simena) yine tekneyle gidilebildiği gibi, karadan üçağız'a (Theimioussa) gidilip ardından motor veya deniz kanosuyla (sea kayak), batık kent ve inci gibi işlenmiş koylar gezilebilir. Kaş'ın çevresinde yer alan mağaralardan Mavi Mağara, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, Kekova Adası Deniz Mağarası, güvercinleri ile ünlü Güvercinlik Mağarası, tüysüz yarasaları ve ayazma kalıntısı ile Hıdrellez Mağarası dikkat çekicidir.
Doğa aktiviteleri merkezi olarak ilginin her geçen gün arttığı Kaş, Akdeniz'in en Önemli dalış merkezi olma yolundadır. Deği şken kıyı yapısı, antik batık ve amphoraları, modern gemi ve uçak batıkları, resif, kanyon ve mağaralar ile fauna ve floranın zenginleştirdiği, yasak bölgelerin büyük bir bölümünün dalışa açıldığı, güçlü akıntıların olmadığı, berrak ve turkuaz deniziyle bu ilgiyi hak eder.
Son yılların ilgi çeken su sporlarından kano yapmak isteyenlere de heyecan verici seçenekler sunar bölge. Kaş'ın (Antiphellos-Sebeda) ve Kekova'nın (Theimioussa-Simena) tarih ve doğa güzellikleriyle süslü eşsiz koylarında deniz kanosu (sea kayak), sakin akan suları ile Eşen ve Dalaman çayları'nda da, nehir kanosu yapılmaktadır.
Kaş, iklim koşulları ve yeryüzü şekilleri açısından yamaç paraşütü aktivitesi için de son derece elverişlidir. Paragliding meraklıları, deneyimli hocalar eşliğinde yeşil dağlardan süzülürken, muhteşem Kaş Arşipel'ini izleyerek kendilerini berrak suların kıyısına bırakabilirler.
Trekking ve antik kentler arasında yürüyüşlere sayısız olanak sunar yöre. Toros Dağları'nın en güzel rotalarından birinde; kimi kez sedir ormanlarında, kimi kez zengin maki topluluklarında, kimi kez vadileri, kanyonları aşarak, yürünebilir. Mevsimine gÖre bitkileri, kuşları ve diğer zara rsız hayvanları gÖzleyebilmek, tatilini sadece denize girerek tüketmek istemeyenler için iyi bir seçenektir. Bu yürüyüşler, doğal güzelliklerin yanı sıra Likya patikalarını takip ederek, turist akınına uğramamış antik kentleri keşfetme, bozulmamış köyleri ve yöresel Özellikl erini tanıma fırsatı da verir. Yaz sıcağının yakıcılığından kurtulmak isteyenlere yaylalarda günübirlik ve konaklamalı geziler düzenlenmektedir.
Likya uygarlığını daha yakından tanımak isteyenler için, antik kentlere günübirlik geziler de yapılmaktadır. Kaş'ın çevresinde; Xanthos, Letoon, Patara, Phellos, Pinara, Tlos, Istlada, Apollonia, Aperlai, Simena, ısinda, Kyaenai, Arykanda, Myra gibi antik kentlerin yanı sıra, henüz ismi bilinmeyen birçok harabe keşfedilmeyi bekler. Bu olağanüstü tatil beldesine uluslararası bir nitelik kazandıran ve Kaş Belediyesi tarafından düzenlene n Kaş Festivali ise her yılın Haziran-Temmuz ayında yapılmaktadır.
ULAŞIM
Kaş'a gelmek için büyük şehirlerden direkt otobüs seferleri yapılmaktadır. İstanbul-Kaş arası yaklaşık 950 km dir.Otobüs ile Kaş yaklaşık 15 saat sürüyor. İstanbul'dan Kalkan ve Kaş'a, Kamil Koç, Metro ve Pamukkale turizmin direkt seferleri var. Kaş'a Fethiye üzerinden aktarma yaparak da gelebilirsiniz. Fethiye'ye bir çok minibüs seferleri vardır. İstanbul-Fethiye yaklaşık 850 km, Fethiye Kaş arası ise 108 km ve Kaş - Fethiye arası iç in minibüs seferleri vardır.
KAŞ GEZİ REHBERİ
GÖMBE
Kaş'a 60 km. mesafede, Elmalı yolu üzerinde bulunur. Yol boyunca çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanlar adeta köyleri gizlemeye çalışır görünümdedirler.Gömbe, soğuk suları ve elma bahç eleriyle ünlü bir yayladır. Turistik amaçlı hizmet veren konaklama merkezleri, yöreye ait kokulu otlardan hazırlanan geleneksel yemeklerin lezzeti , tabiatla bütünleşmenize yardımcı olacaktır.Bölgenin en yüksek dağı Akdağ (3024 metre) buradadır.Yeşilgöl ve Uçarsu, yaz sıcağından kaçmak, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için serin ve temiz havası ile ideal yerlerdir. Yöre, dağlardan toplanan kar ile yapılan dondurması ve kar şerbetiyle ünlüdür.
KALKAN(KALAMAKİ)
Kaş'a bağlı belde olan Kalkan, Kaş'a 25 km. uzaklıktadır.Görülmeye değer bir koyun kıyısına kurulmuştur.Otelleri, pansiyonları, restoranları ve alışveriş mekanları ile her yıl binlerce turist çekmektedir.
Kalkan' ın mimari yapısı ve kent dokusu fazla bozulmamıştır.Yat limanı, uğrayan teknelerin her türlü ihtiyacını karşılamaktadır. Çok sayıda güvercini barındırması nedeniyle Güvercinlik Deniz Mağarası olarak anılan mağara, Kalkan' a 2 km. mesafededir ve mağaraya teknelerle gidilebilir.
SAKLIKENT
Kaş'a 60 km. mesafededir. Bir doğa harikası olan Saklıkent Kanyonuna, ahşap 100 metre uzunluktaki bir köprüden geçilerek ulaşılır. Kanyonda hizmet veren

lokanta ve alabalık çiftlikleri bulunur. Kanyonun uzunluğu 18 km. kadar olup, 6 kilometresi yürüyüş yapmak için çok uygundur. Yaz sıcağından kaçmak, serin sularda yüzmek ve ulu çınar ağaçlarının altında dinlenmek isteyenler için ideal bir yerdir.
ANTİPHELLOS
Antik kentten günümüze ulaşan eserlerin başında şehrin kuzeyinde kayalara oyulmuş mezarlar ile dört bir tarafa serpilmiş Likya lahitleri gelir. Lahitlerin en görkemlisi, bugün Uzunçarşı Caddesi'nde bulunan ve halk arasında Kral Mezarı olarak adlandırılan Likya Yazıtlı Anıt Mezar'dır (M.Ö.4.yy.).

Antiphellos'da bulunan önemli eserlerden bir tanesi de Kaş Antik Tiyatrosu' dur (M.Ö.1.yy). 4 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip olan yapı M.S.2. yüzyılda onarım görmüştür. 26 basamaktan oluşan tiyatronun sahnesi yoktur ve yapının en önemli özelliği Anadolu'daki denize cepheli tek tiyatro oluşudur.
Tiyatronun kuzey-doğusunda Akdam olarak adlandırılan dor tipinde M.Ö. IV. yüzyıla ait ev tipi bir mezar vardır.Yapı, doğ
al kaya kesilerek yapılmıştır. 3.5 metre yüksekliğindedir ve içerisinde elele tutuşarak dans eden 24 kız figürü bulunmaktadır.Hastane Caddesi üzerinde, dış yüzü muntazam kesme taş kullanılarak yapılmış olan Tapınak bulunur. Yapının temel taşlarının Roma Dönemi'nden kaldığı tespit edilmiştir.
PATARA(GELEMİŞ)
Kaş'a 41 km. mesafededir. Antik kent, limanın doğu yakasında geniş bir alana yayılmış durumdadır. Kent ve limanı, yaklaşık 3 km. uzunluğundaki vadinin girişindedir. Patara Limanı, Xanthos (Eşen) Çayı'nın getirdiği alüvyonlarla dolunca bugünkü görünümünü almıştır. Kentin adından ilk kez Herodotos söz eder. Rivayete göre Patara, kentin kurucusu, Su perisi Lykia ile Apollon'un doğduğu yerdir. Şimdilik şehrin tarihi M.Ö. VI. ve V. yüzyıla kadar çıkarılmaktadır.

Şehir Bizans Dönemi'nde de önemli bir konum edinmiştir. Zira 'Noel Baba' olarak adlandırılan Saint-Nicholas Patara'lıdır. Hz. İsa'nın havarilerinden Saint Paul, Roma'ya gitmek için Patara'dan gemiye binmiştir
ve Patara, Erken Hiristiyanlık Dönemi'nde Piskoposluk merkezi olmuştur.
Patara'ya girilirken yol üzerinde Likya tipi Roma Devri mezar anıtları görülür. Girişte üçgözlü Zafer Takı, sular altında kalmış üç nefli Liman Kilisesi ve Hurmalık Hamamının kalıntıları vardır.
Bunun 100 m. ilerisinde son kazılarda Likya şehirleri arasındaki mesafeyi gösteren yol kılavuzu bulunmuştur. Klavuz, Dünya karayollarının en eski ve en kapsamlı yol levhasıdır. Antik kentte yer alan Vespasianus Hamamı M.S. 69-79 yılında inşa edilmiştir. Hamamın yanındaki patika izlenirse, Patara' nin mermer döşeli ana caddesine ulaşılır. Caddenin ilerisinde Bizans Kalesi'nin geniş duvarları ile karşılaşılır. Bu kalenin doğusunda Korin
t Tapınağı ve baıi ucunda Bizans Kilisesi yer alır.
Patara Tiyatrosu (M.Ö.2.yy.) bir yamacın eteğine kurulmuştur ve tahmini 10.000 kişiliktir. Tiyatronun kumla kaplı olan bölümleri temizlenmiş ve yapı ortaya çıkarılmıştır. Patara antik kentinde yapılan arkeolojik kazı çalışmaları devam etmektedir.
Patara Plajı, 18 km. uzunluğu (en dar 280m. en geniş bölümü 1500 m. ulaşan ölçümü) ile Türkiye'nin en uzun kumsalına sahip plajıdır. Çevre Bakanlığınca 'Özel Çevre Koruma Bölgesi' ilan edilen Patara plajı, Caretta-Caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanıdır. Bölgede, Caretta-Caretta' ların üreme dönemlerinde kaplumbağaların ekolojik ortamlarının devamı için, koruma tedbirleri titizlikle uygulanmaktadır.
Turistik bir yöre olan Patara' da çok sayıda konaklama tesisleri, otel, motel, pansiyon, alışveriş merkezleri ve leziz yöresel yemeklerin yapıldığı restoranlar bulunmaktadır. Ayrıca seracılık da büyük gelişim kaydetmiştir
XANTOS
Kaş'a 45 km. mesafede Kinik beldesindedir. Eşen Çayı'nın doğu kıyısında kurulmuş, Likya Birliği'nin başkentidir. Kentin akropolisinden elde edilen yüzey buluntuları yerleşme tarihinin M.Ö. 8. yüzyıla kadar uzandığını ortaya koyar.
Antik kentteki ilk araştırmalar 1838'de İngiliz Charles Fellows tarafından yapılmıştır ve ne yazık ki görkemli mezar anıtları, Nereidler Anıtı, Harpyler Anıtı, Payave lahdi, Aslanlı Mezar, British Museum'a kaçırılmıştır.
Kent surları Roma ve Bizans Dönemleri'nde onarılarak çeşitli ilavelerle güçlendirilmiştir. Güneyde, M.Ö. 2. yüzyıla ait kapı yer alır. Bu kapının arkasında İmparator Vespasianus'a ait dor düze
nli Zafer Kemeri görülür.
Güneybatıda kentin ilk kurulduğu yer olan Likya Akropolisi vardır. Artemis'e ait olduğu düşünülen bir tapınağın kalıntıları ile bir Bizans Kilisesi akropoliste bulunur. Kuzeydeki Roma Akropolisinde ise görkemli bir manastır dikkati çeker. Tiyatro, Roma Dönemi'ne aittir ve 2. yüzyıla tarihlendirilir.
FELEN YAYLASI( PHELLOS )
Kaş'a 12 km. mesafede Felen Yaylası üzerinde, çevreye hakim tepelerde kurulmuştur. Phellos M.Ö. IV. yüzyılda oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos'un limanı idi. Phellos şehrinin etrafını çevreleyen surlardan bir bölümü hala ayaktadır. Kentte yer alan rölyeflerle bezeli bir lahit, M.Ö. IV. yüzyıla ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti çevreler.
BELENLİ( İSİNDA )
Kaş'tan 13 km. mesafede Belenli Köyünün hemen yakınındaki tepe üzerinde kurulmuştur. İsinda küçük bir Likya şehridir ve etrafı surlarla çevrilidir. Kentte yer alan akropolün ortasında Likya yazıtlı iki ev tipi mezar ilgi çekicidir. Ayrıca birçok kaya mezarı ile Roma Devri'ne ait Likya tipi lahitler günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
SPORTİF FAALİYETLER
SU DALIŞLARI
Son yıllarda Kaş, dünyanın önemli turizm amaçlı sualtı dalış merkezlerinden bir tanesi olmuştur. Yat limanında bulunan dalış kulüpleri, her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste, Akdeniz'in en eski batıklarını göstermek için birbirleriyle yarış halindedirler.
Kaş ve civarında birbirinden etkileyici deniz mağ
araları bulunmaktadır. Bu mağaralara teknik donanımlı dalışlar yapmak ve bazılarında yüzmek mümkündür Bunlar, Kekova Adası Deniz Mağarası, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, Güvercin İni Deniz Mağarası ve en ünlüsü Mavi Mağara'dır. Kaş'a 19 km., Kalkan'a ise 6 km. mesafede olan Mavi Mağara bir deniz mağarasıdır.
YAMAÇ PARAŞÜTÜ
Son dönemlerde yapılan araştırmalar Kaş'ın yamaç paraşütü için yeryüzü şekilleri ve iklim açısından Türkiye'nin en uygun yerlerinden bir tanesi olduğunu göstermiştir. Uçuşlar donanımlı malzemelerle, uzman kişilerin kontrollerinde gerçekleşmektedir.
KANO
Kaş'a 45 km. mesafede bulunan Eşençayı kano için çok uygundur. Bölgede faaliyette bulunan seyahat acentaları kano turu düzenlemektedir. Tur, Kınık Beldesi'nde başlar ve yaklaşık 15 km.lik mesafe kanolarla geçilerek, Patara kumsalına ulaşılır. Eşen Çayı'nın oldukça sakin akması nedeniyle, herhangi bir tehlike yoktur. Nehir çevresinin manzarası ve bitki örtüsü etkileyicidir. Tur sırasında, yemek, yüzme ve çamur banyosu molası verilmektedir.
Denizde yapılan kano sporu için, Kaş'tan arabalarla Üçağız Köyüne gidilir.Burada kanolara binilerek, eşsiz koylar, tarihi güzellikler, Batık Şehir, Simena gezilir, yüzme ve yemek molaları verilir. Yaklaşık 4 saat süren tur oldukça renkli ve keyiflidir.
DOĞA YÜRÜYÜŞÜ
Kaşta, Likya şehirlerinin birbirine yakın olması bu kentleri yürüyerek görmek isteyenler için yürüyüş güzergahları sunmaktadır. Yarımada, Limanagzı, Gedife Tepesi, Phellos, Gökçeören, Asaz Dağı, Gömbe yaylası alternatif yürüyüş parkurlarıdır.
MAVİ TUR
Kaş, 'Mavi Yolculuğun' önemli duraklarından ve başlama yerlerinden bir tanesidir. 'Kaş Yat Limanında' konaklayan teknelere, su, elektrik, benzin, duş ve çamaşırhane gibi imkanlar sunulmaktadır.
BALIKÇILIK
Kaş, Akdeniz'in en temiz ve berrak sularının bulunduğu, kirlenmenin olmadığı bir ilçedir. Bu yüzden, balık ve deniz ürünleri avcılığı gelişmiştir. Mercan, ıstakoz, palamut, kefal, kaya sokarı, orfoz, barbunya balıkları en çok avlanan balık türleridir. Ayrıca ıstakoz, ahtapot avcılığı da yapılmakta ve günlük olarak lokantalarda satılmaktadır. Son yıllarda, Gömbe ve Saklıkent'te Alabalık Çiftlikleri kurularak hizmete açılmıştır.
(Bütün bilgiler KAŞ KAYMAKAMLIĞI web sitesinden alınmıştır)
www.kas.gov.tr